Bunlar müslümanlar için birer bayram günü değil, birer kara gündür. Zira:
23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim ve benzeri günler
neyin bayramlarıdır? Bunlar müslümanlar için birer bayram günü değil,
birer kara gündür. Zira:
1- "Devletin dini İslam"dır!? maddesinin anayasadan kaldırılmasının;
2- Allah kanunlarını ve Kur'an hükümlerini kaldırmanın;
3- Şeriat'ı ve Şer'iyye Vekâleti'ni lağvetmenin;
4- Hilâfet'i kaldırıp, Ümmet-i Muhammed'i Halife'siz bırakmanın;
5- Mahkemelerden, ailelerden ve mekteplerden Kur'an'ı ve Kur'an hükümlerini
kaldırmanın;
6- Cuma günkü tatili kaldırıp milyonlarca müslümanın Cuma'ya gitmesine engel
olmanın;
7- Medrese ve tekkeleri kapatıp, Ümmet-i Muhammed'in ilim ve feyz almalarına mani
olmanın;
8- Kur'an harflerini kaldırıp yerine latin harflerini getirmenin;
9- Mekteplerden din derslerini kaldırmanın;
10- İslam takvimini kaldırıp, yerine İslamî olmayan miladî takvimi kabul etmenin;
11- Kılık-kıyafeti değiştirmenin;
12- Kadınların ve kızların namusundan ibaret olan başörtülerine el uzatmanın;
13- Kâfir şapkasını giymenin;
14- Halk evlerini açmanın, diskotek ve dans evlerine müsaade etmenin;
15- 19 Mayıs'larda gelinlik kızları soyup soğana çevirerek mayısa bulaştırmanın;
16- Meyhaneler açıp şarap içmeyi, fuhuş yuvalarında zina etmeyi, faiz alıp-vermeyi
serbest saymanın
17- Allah'a mahsus olan hâkimiyyet hakkını, kanun koyma yetkisini millete tanıyıp,
milleti putlaştırmanın;
18- Putlar önünde divan durup, saygı duruşu yapmanın;
19- Devleti dinden, dini devletten ayırıp, dini devletsiz, devleti de dinsiz bırakmanın;
20- Elhasıl küfrün ve kâfirleşmenin, putun ve putperestliğin temellerinin atıldığı günlerdir.
Işte; Mustafa Kemal'in getirdiği inkilaplar, devrimler ve devirmeler bunlardır. Ve işte,
kemalistlerin, övmekle bitiremedikleri devrimler bunlardır!..
Binaenaleyh; herhangi bir müslüman bu günlere bayram gözüyle bakamaz ve bayram
olarak kabul edemez!.. Çünkü, görüldüğü üzere, bu günler; müslümanın din ve imanına,
Kur'an ve mukaddesatına, namus ve hürriyetine, haysiyet ve şerefine, tarih ve
kültürüne, örf ve adetine karşı işlenen ihanet ve hiyanetin, vurulan darbe ve yapılan
tahribatın, müslümanların ağızlarına kilit vurmanın, karşı çıkanları darağaçlarında
sallandırmanın veya zindanlara atıp korkunç işkencelere tabi tutmanın ve nihayet ehl-i
iman'a kan kusturmanın temellerinin atıldığı, kararlarının alındığı günlerdir.
Kalbinde azıcık imanı olan bir müslüman, bu kara günleri nasıl bayram kabul edebilir?!.
Oturup ağlaması ve kurtuluş çarelerini araması lazım gelirken, tertip edilen
merasimlere, düzenlenen şenliklere nasıl katılabilir?!.
Bu, onun dininin de, imanının da, nikâhının da gitmesine sebep olmaz mı?!.
Şayet katıldın ise, hemen Kelime-i Şehadet getir, tevbe ve istiğfar et ve bir daha
katılmamaya karar ver ve bu yazıyı da başkalarına okut!..
Cemaleddin Hocağlu (Kaplan) -Rh.a-
Emîr'ül-Mü'minîn ve Halîfet'ül-Müslimîn